20 Eylül 2012 Perşembe

Mandallık zamana sığdırılmış yuva!

 


Mandallık zamana sığdırılmış Yuva!

 Doğa her gün yeni sürprizlerle karşılar bizi, belki de yaşamın en büyük sırrını usanmadan fısıldar da, insanoğlu ıskalar çoğu zaman! Bir çamaşır ipi, üzerinde bırakılmış bir mandal ve o mandala tutunmuş bir yaşam! İlk bakışta sıradan bir görüntü belki! Ya düşündürdükleri?

Çamaşır mandalları günlük yaşamımızın küçük ayrıntıları, muhtemel birçoğumuzun çocukluğunun basit oyuncağı! Belki de yine o yıllarda çocuk aklımızla keşfettiğimiz, evdeki çamaşır günlerinin iletişim aracı, sepet dolusu çamaşırları asmaya çalışan annelerimize uzattığımız mandallar!

Çamaşırlar özenle asılır, kurumaya bırakılır, birkaç saat sonra kuruyup kurumadıkları kontrol edilir; kuruyan çamaşırlar toplanır ve mandalların sahnedeki rolleri sona erer, onlar da küçük sepetlerine kaldırılırlar.

Genelde mandalın aktif rolü birkaç saat, bilemediniz- mevsime göre- bir/iki gün sürer.  Mandallar toplanır, bir sonraki çamaşıra kadar! Bazen de bir tanesi unutulur ipin üzerinde telaşla!

İşte fotoğraftaki böyle unutulmuş bir mandal! Onu unutan eller, farkında olmadan bir yuvanın kuruluşuna vesile olur bazen! Doğanın öylesi sihirli bir dengesi vardır ki minik bir canlı, hamarat bir telaşla örüverir yuvasını, ipe asılı kalmış o yalnız mandala! Bakmayın siz telaşla yaptığına, minik örümcek şaşılası bir maharetle muhteşem bir desen oluşturur mandalla ip arasında! Biz ise çamaşır ipi boyunca unutulmuş tek mandalı görürüz ilk bakışta, sonra gözümüze ilişiverir o minik can ve kurduğu yuva! Mandallık bir zamana sığdırılmış yuva! 

 Asıl soru da burada başlar; şimdi mandalı ipten alıp, üfleyerek üzerindeki o minik canı ve yuvasını yok mu edeceğiz yoksa doğanın kendi işleyiş zamanına saygı ve hayranlıkla durup izleyecek miyiz?...

 Ben kendi adıma mandala tutunmuş canı ve yuvasını izlemeye karar verdim! Siz?...

 
Nilgün

20.09.20012